Okulların başlamasıyla birlikte, küçük çocukları etkileyen grip gibi salgın hastalıkların artış gösterdiği haberlerini alırız. Okul ortamları, pek çok farklı çocuğun bir araya geldiği ve birlikte vakit geçirdiği yerlerdir. Böylesi bir ortam, hastalıkların hızla yayılması için oldukça elverişli bir ortam oluşturur. Bunun yanında, okulların açılma dönemi olan sonbahar dönemi, bir mevsim değişikliği dönemi olduğundan, hastalıklara karşı daha hassas olduğumuz bir dönem olarak bilinir. Yetişkin bir bireye göre daha zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olan çocuklarımızı düşündüğümüzde, durumun vehameti giderek artar.
Okullarda ve kreşlerde çocuklar sürekli birbirleriyle yakın temas halinde olduklarından, bulaşıcı hastalıkların yayılması da kolaylaşmaktadır. Çocuklar okula başlamadan önce anne babalarının kontrolü altında oldukları ve onların kontrolü altında beslendikleri için daha seyrek bulaşıcı hastalıkla karşılaşırlar, ancak okula başlandıktan sonra bulaşıcı hastalık riski de artmaktadır.
Bakteriler: Normal mikroskopla görülebilen, çoğunlukla antibiyotik ilaçlarla tedavi edilen, virüslere göre daha büyük olan canlılardır.
Virüsler: Normal mikroskopla görülmeyen, antibiyotik grubundan ilaçlarla tedavi edilemeyen, sadece canlı ortamlarda üreyebilen ve diğer mikroplardan daha küçük olan canlılardır.
Parazitler: Mikrop kadar küçük tek hücreli canlılar olabildikleri gibi (sıtma etkeni), bağırsak solucanı, kıl kurdu ve tenya (abdestbozan) gibi gözle de görülebilen canlılardır.
Bulaşıcı hastalıklarda belirtiler hastalığın türüne ve şiddetine göre değişmekle birlikte genel olarak görülebilen belirtilere değinecek olursak; ateş, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma, deri döküntüsü, genel vücut ağrısı, iştahsızlık, idrar yaparken yanma hissi, öksürük, balgam çıkarma, burun akıntısı, boğaz ağrısı, üşüme, titreme, sarılık, nabız sayısında artma, koltuk altı ve kasık bölgesi lenf bezlerinde büyüme, karaciğer-dalak büyümesi, solunum sayısının artması, ense sertliği ve benzeri belirtiler görülür.
OKUL VE BULAŞICI HASTALIKLAR
Okullarda ve kreşlerde çocuklar sürekli birbirleriyle yakın temas halinde olduklarından, bulaşıcı hastalıkların yayılması da kolaylaşmaktadır. Çocuklar okula başlamadan önce anne babalarının kontrolü altında oldukları ve onların kontrolü altında beslendikleri için daha seyrek bulaşıcı hastalıkla karşılaşırlar, ancak okula başlandıktan sonra bulaşıcı hastalık riski de artmaktadır.
Bakteriler: Normal mikroskopla görülebilen, çoğunlukla antibiyotik ilaçlarla tedavi edilen, virüslere göre daha büyük olan canlılardır.
Virüsler: Normal mikroskopla görülmeyen, antibiyotik grubundan ilaçlarla tedavi edilemeyen, sadece canlı ortamlarda üreyebilen ve diğer mikroplardan daha küçük olan canlılardır.
Parazitler: Mikrop kadar küçük tek hücreli canlılar olabildikleri gibi (sıtma etkeni), bağırsak solucanı, kıl kurdu ve tenya (abdestbozan) gibi gözle de görülebilen canlılardır.
Kalabalık ortamlar, havalandırmanın az olduğu, hijyenik şartların tam olarak sağlanamadığı mekanlar (okullar, kreşler, servis araçları, otobüsler gibi) bulaşıcı hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Birçok hastalık ağız yoluyla, solunum yoluyla, temas yoluyla ve hayvanlar aracılığıyla bulaşmaktadır. Okulda çocuklar birçok başka çocuk ile yakın temas halindedir. Bulaşıcı bir hastalık taşıyan çocuktan diğer çocuklara hastalığın yayılma olasılığı yüksektir.
Bulaşıcı hastalıklarda belirtiler hastalığın türüne ve şiddetine göre değişmekle birlikte genel olarak görülebilen belirtilere değinecek olursak; ateş, baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma, deri döküntüsü, genel vücut ağrısı, iştahsızlık, idrar yaparken yanma hissi, öksürük, balgam çıkarma, cinsel organlarda akıntı, burun akıntısı, boğaz ağrısı, üşüme, titreme, sarılık, nabız sayısında artma, koltuk altı ve kasık bölgesi lenf bezlerinde büyüme, karaciğer-dalak büyümesi, solunum sayısının artması, ense sertliği ve benzeri belirtiler görülür.
Bulaşıcı bir hastalığı olan çocuğun diğer çocuklara bu hastalığı bulaştırmaması için, çocuğun hasta olduğu anlaşıldıktan sonra çocuk okula gönderilmemelidir. Ayrıca diğer çocuklarda da gerekli önlemlerin alınması bakımından hasta çocuğun ailesi, okul idaresine durumdan haberdar etmelidir. Bu tür bir durumda çocuğunuzdaki hastalığın süresi, kaç gün istirahat etmesi gerektiği ve bulaşıcı olup olmadığı hakkında doktorunuzdan bilgi alınız ve buna göre gerekmiyorsa çocuğunuzu evde tutmayınız, çünkü uzun süre okuldan uzak kalması çocuğun (özellikle okulu sevmeyen çocuklarda) okuldan soğumasına neden olabilir.
Okullarda bulaşan hastalıkların başında gribal enfeksiyonlar, soğuk algınlığı, hepatit A ve parazit hastalıkları gelmektedir. Okullarda bulaşan bu hastalıkların bazıları aşı ile önlenebilir. Fakat bazılarından korunmak için de gerekli hijyen kurallarının sağlanması ve çocuklara hijyen kurallarının öğretilmesi son derece önemlidir.