Taşıma ve ulaşım sektöründe kullanılan hayvanların nallanması, hayvan tırnakları altına demir parçası yani nal ya da nalça çakılması, nalbantlığı yaygın bir hale getirmişti. Günümüzde otomobil lastiği ne ise nal da dünün Osmanlı'sında aynı işlevi görüyordu. Nalbantlar genellikle ulaşım güzergahlarında yer edinirdi.
Atların ayaklarına, arazi koşullarına karşı korumak amacıyla nal takan veya yıpranan nalı değiştiren kişidir. Nalbant, öncelikle hayvanın tırnaklarını özel bir bıçakla keser. Hayvanın tırnağına göre hazırlanmış "nal" adı verilen cismi hayvanın tabanına yerleştirir. Mıh denen köşeli, iri kafalı özel çivileri, belirlenmiş nalın deliklerinden ve hayvanın etine değmeyecek ve ucu tırnağın yanlarından çıkacak şekilde çakar.
Nalbantlik, at, eşek, katır gibi binek ve hizmet hayvanlarinin toynaklarina koruma amaciyla nal çakma zanaatina nalbantlik denir. Nallar hayvanin toynagina "nal tokmagi"denen tahta tokmaklar ya da nallama adi verilen özel çekiçle çakilir.Geçmiste ulasim, tasimacilik ve çesitli hizmetlerde hayvanlarin yaygin olarak kullanilmasi nedeniyle, nalbantlik 20.yüzyilin ilk yarisina kadar önemini korudu.Osmanli ordusunda nalbant ihtiyacini karsilamak üzere,bir Askeri Baytar Mektebi'nin kuruldugu biliniyor.
KULLANILAN ALET VE MALZEMELER
Çekiç, kerpeten, mıh, özel bıçak, sağlık ve hijyen malzemeler, dezenfektanlar, nal ve nal benzeri plastik malzeme.
MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Nalbant olmak isteyenlerin;
ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
Nalbant; gübre, yem ve hayvan kokusu olan hara, çiftlik, aşım istasyonlarında çalışır. Çalışırken, diğer meslektaşıyla veya çalışanlarla yardımlaşır. Birinci derecede atlarla ilgilidir.
ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
Türkiye'de en eski mesleklerden biri olan ve yakın tarihe kadar önemli meslek grupları arasında yer alan nalbantlık, motorlu araçların yaygınlaşmasıyla birlikte hızlı bir süreç içinde özelliğini yitirerek ve teknolojiye yenik düşerek tarihe karışacağını düşünüyordu. Genellikle baba mesleği olarak sürdürülen, uzun, pratik eğitim gerektiren ve ince bir ustalık isteyen nalbantlık mesleğini öğrenen kişi sayısı günümüzde yok denecek kadar azaldı. Ancak; Türkiye'deki at yarışlarının önem kazanması, binicilik, pansiyon harası, rehabilitasyon merkezi tesislerinin artmasının yanı sıra, mesleği bilenlerin azalmış ve yaşlanmış olması nedeniyle, yarış atları için halen yurtdışından nalbant getirilmeye başlanmıştır. Sektörde ihtiyaç baş göstermesiyle birlikte çeşitli kuruluşların girişimiyle Nalbantçılık üniversite programına alınmıştır.Atçılık gerçek anlamda bir istihdam ve Anadolu köylüsünün üretimlerinde talep için önemli bir kaynak, milli bir hasılat ve ciddi bir endüstridir. Bugün ülkemizde yapılan tesisler, haralar ve portföydeki Atlar dünya sıralamasında çok önemli bir yer bulmuştur. 1990 yılından itibaren hızlı bir gelişme olmuştur. Türkiye'de yarış yerindeki at ve damızlık kısrak, haradaki tay ve aygır sayısı ortalama 16750'dir.(2004 yılında) Nalbantlar kısaca Hipodromlarda ki tesislerde, hara, at çiftlikleri, aşım istasyonu, binicilik tesislerinde çalışır.